Eskişehir’de Bir Altın Madeni, Bir Yerel Mücadele Öyküsü
Merhaba, ben Nilay Şentürk Ziraat Mühendisiyim. Mezun olduğum dönemde “Değişim Elçileri” programı ile karşılaştım ve çeşitli eğitimlere katıldım. Değişim Elçileri programı sayesinde Türkiye’de yaşanan çevre ve ekoloji olaylarına karşı bilincim ve farkındalığım arttı. Bu farkındalığım sayesinde kendi yaşadığım şehirde gerçekleşen olaylara nasıl çözüm bulabilirim ve ne yapabilirim dediğim noktada da bir kampanya başlatmaya karar verdim.
Bölgemizde yaşanan sorunlara ilişkin çözüm bulmak, aktif vatandaş olmak adına neler yapabileceğimi öğrendiğim bir yolculuktu. Bu eğitimin sonunda Eskişehir Kaymaz Bölgesinde yapılmak istenen bir maden atık barajından haberdar oldum ve bu alanda ne yapabilirim, nasıl engel olabilirim diye araştırma yaptım. Daha sonra yürütücüsü olduğum “Eskişehir Kaymaz’daki Madende Kapasite Artışı ve Atık Barajı İstemiyoruz!” başlıklı imza kampanyasını başlattım ve kampanyam kısa bir sürenin ardından başarı ile sonuçlandı.
Bölgedeki atık barajı yapılmak istenilen alan için yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu kampanyaya birçok dernek ve odanın verdiği destek, mücadelemize katılmaları de bölgemizi korumak adına çok önemliydi.
Yaşadığımız yerde böyle bir atık havuzunun yapılması ve Çanakkale gibi daha birçok bölgenin atıklarının da burada depolanacak olması hem bir halk sağlığı riski potansiyeli taşıyordu hem de olası bir felakete yol açabilirdi. Aynen Erzincan İliç altın madeninde olduğu gibi…Siyanür zehirlenmesine kapı açan bölgedeki bu çalışma, bölgenin su kaynağı olan Kaymaz barajına yakınlığı ile daha büyük bir tehdit oluşturmaktaydı.
Verilen mücadelenin sonucu bölge halkının ve Eskişehir’in olası bir felakete karşı korunması sağlanmış oldu. Yürüttüğüm bu kampanya bana aslında yaşadığımız yerlerde burnumuzun dibinde olan ama farkında bile olmadığımız birçok tehditle karşı karşıya olduğumuzu bir kere daha gösterdi. Aktif vatandaş olarak bu ve bunun gibi hassas bir çok konuda harekete geçmekten çekinmemeyi öğretti.